Dünya ekonomisinin itici güçleri arasında yer alan BRICS platformu Çin’in ev sahipliğinde toplandı. Çin lideri Xi Jinping, konuşmasında küresel güvenlik ve kalkınma inisiyatiflerinin altını çizdi. Xi, ekonomik küreselleşmeyi “tarihin yasası” olarak tanımladı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, BRICS İş Forumu’nun açılışında “Parlak bir geleceği şekillendirmek için zamanın eğilimini takip edin” başlıklı bir konuşma yaptı. Küresel ekonomik bunalımın derinleştiği, silahlı ihtilafların arttığı, gıda ve iklim krizinin reddedilemez gerçek haline geldiği döneme ilişkin tespitlerin yer aldığı konuşma uluslararası basın tarafından yakından takip edildi.

İnsanlık tarihinin bir nehir gibi kimi zaman sakin, kimi zamanda dalgalı biçimde ilerlediğini söyleyen Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, uluslararası toplumun karşı karşıya kaldığı meydan okumaların ancak ortak kaderi paylaşan insanlığın inşa edilmesiyle aşılabileceğini belirtti.

ACİL İKİ GÖREV: KÜRESEL GÜVENLİK VE KALKINMA İNİSİYATİFİ

Çin lideri Xi Jinping, meydan okumalara karşı ilk yanıtın iş birliğinden geçtiğini vurguladı. Hegemonyacılık, güç siyaseti ve kutuplaşmanın savaşları tetikleyeceği uyarısında bulunan Xi, daha önce uluslararası kamuoyuna duyurduğu Küresel Güvenlik İnisiyatifi’ni yeniden gündeme getirdi.

Çin Cumhurbaşkanı Xi, Küresel Güvenlik İnisiyatifi kapsamında ülkelerin ortak, kapsayıcı ve iş birliğine dayanan bir yaklaşımla egemenlik, toprak bütünlüğü, Birleşmiş Milletler prensiplerine sadık kalması gerektiğini söyledi. Ülkeler arasındaki uzlaşmazlıkların diyalog yoluyla aşılması gerektiğini aktaran Xi “Uluslararası toplum olarak sıfır toplamlı oyunları reddetmeli, birlikte hegemonya ve güç siyasetine karşı çıkmalıyız. Yeni tipte uluslararası ilişkileri karşılıklı saygı, adalet ve kazan-kazan temelinde inşa etmeliyiz.” diye konuştu.

Küresel sorunların çözümünde ikinci maddeyi “ortak kalkınmaya” ayıran Çin Cumhurbaşkanı Xi, 70 ülkede 1,2 milyar insanın Covid-19, gıda, enerji ve borç krizi ile karşı karşıya olduğunu anımsattı. Uluslararası toplumun uzun uğraşlar sonucu elde ettiği kazanımların heba olabileceği uyarısında bulunan Xi “Geçen yıl Küresel Kalkınma İnisiyatifi’ni duyurdum. Tüm ülkeleri 2030 sürdürülebilir Kalkınma Ajandası’nı uygulamaya, birleşik, eşit, dengeli ve kapsayıcı bir kalkınma ortaklığı kurmaya, yoksullukla mücadele, eğitim, dijital bağlantı ve endüstrileşme başlıklarını teşvik etmeye çağırıyorum.” dedi. Xi, bilim ve teknoloji dünyasındaki devrimsel ilerlemenin uluslararası aktörlerin işini kolaylaştırabileceğini sözlerine ekledi.

EKONOMİK KÜRESELLEŞME TARİHİN YASASI

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, üçüncü olarak makroekonomik politikaların koordine edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Küresel çapta tedarik zincirlerinin kesintiye uğradığı ve enflasyonun yükseldiği tespitinde bulunan Xi, “Büyük gelişmiş ülkeler sorumlu ekonomik politikalar benimsemeli ve gelişmekte olan ülkelere ağır zarar verebilecek olumsuz politikalardan kaçınmalıdır.” tavsiyesinde bulundu.

“Yaptırımlar bir bumerang gibidir ve iki ucu keskin bir kılıç olduğu defalarca kanıtlanmıştır.” diyen Xi, konuşmasının devamında ise şunları kaydetti:

“Dördüncü olarak kapsayıcı ve ortak şekilde açıklığı ve entegrasyonu genişletmeliyiz.  Buna karşın kimi zamanlarda ekonomik küreselleşme rüzgârlar ve zıt akımlarla karşı karşıya kaldı. Bu eğilimlerin devam etmesi halinde küresel ekonominin farklı kümelere ayrılacağı ve birbirini dışlayacağı yönünde endişeler var. Ekonomik küreselleşme verimliliğin arttırılması sorusuna yanıttır ve bu haliyle durdurulamaz bir tarihi eğilimi temsil eder. Her kim ki tarihin tekerini çevirmeye yeltenip başkasının yolunu kesmek isterse sadece kendi yolunu kapatmış olacaktır. Bizler açıklık ve kapsayıcılığa bağlı kalmalı, üretim verimliliğinin önündeki tüm bariyerleri yıkmalı ve küreselleşmeyi doğru yönde ilerletmeliyiz. Bu sermayenin ve teknolojinin serbest akşını hızlandıracak, inovasyon potansiyelini açığa çıkaracak ve küresel ekonomik büyümenin artırılmasına enerji sağlayacaktır. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) merkezde olduğu ticaret sistemine sadık kalmalı, ticarette, yatırımda ve ekonomide bariyerleri kaldırmalı, küresel ekonomiyi açık tutmalıyız.”